15.4 C
Karabük
26 Nisan Cuma 2024

Gazetecinin kızı yaşadığı kazayı yazdı

Gazetecilik meslek hayatımda ‘adam’ diye gösterebileceğim sayılı meslektaşlarımdan ‘duayen gazeteci’ rahmetli Muammer ağabeyin ruhu şâd olsun.

Yıllarca Karabük Ankara Caddesinde fotoğrafçılık yapan aynı zamanda Hürriyet Gazetesi Karabük Muhabirliği görevini de yürüten değerli insanı iki yıl önce (5 Ağustos 2015) illet hastalıktan kaybettik.

Kaybımızı, üzüntümü, derin acımı nasıl anlatayım bilemiyorum.

Sadece şunu söyleyebiliyorum Karabük tarihinde;

“Örnek insan, örnek baba, örnek gazeteci olarak bir Muammer Özyurt vardı

Bu güzel insan hep güzellikle anılacaktır!

*

Muammer ağabeyi başka bir yazıda daha ayrıntılı anlatmaya çalışacağım. Bugün başka önemli bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gazeteci Muammer ağabeyin kızı Öznur, annesi ile birlikte 1998 yılında yaşadıkları korkunç kazayı yazmış…

Yaşadıkları korkunç olayı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle anlatırken çok önemli mesajlar vermiş.

Öznur’un anlattıklarını okuduğunuz zaman “önemli mesajlar” verdiği sözüme hak vereceksiniz.

Öznur Özyurt Al’ın sosyal medya hesabından paylaştığı yazısı;

1998 yılında 8 kişinin ölüm 12 ağır yaralının olduğu elim bir trafik kazası sonucu sağ kol yarı kopmuş durumdayken hala dua ettiğim ve bir daha ulaşmanın nasip olmadığı Afyon Devlet Hastanesindeki doktor kolumu 4,5 saatlik ameliyat sonucu kurtardı.

Sonrası Ankara Numune Hastanesinde ardı ardına yapılan ameliyatlar.
Açık çıkık ve deformasyona uğramış nekrozlu dirsek. Bununla kalmamıştı tabi; sol kulak parçalandı, kaburgada çatlak, mazot deposunun altına düştüğüm için sırt ve kol boyunca 1. derece mazot yanığı, vücudun % 80’i cam kırıklarıyla, yeni hasat edilmiş toprak ve olabildiğince kuru dikenli saman…

Yaşıyor olmam mucizeydi pek umutlu değildi doktorlar…

Annemin Fethiye’ye staj sınavına giderken anlık bir kararla benimle gelmek istemesi (önce Allah sonra annem) hayatımı kurtardı.
Kaza sonrası sağlık memurlarına ültimatomlar vermesi sonucu (karga tulumba kaldırma isteklerine karşı koyma, kan kaybından gidiyorken sağ kolu turnike yaptırıp, yukarı kaldırma vs.) yine tüm bunlar benim yaşamama sebep şeyler.

Daha fazla uzatıp üzmek istemem kimseyi, iyiyim ve yaşamaya devam ediyorum. Vücudumda ve ruhumda birçok iz bırakıp geçti gitti o günler.
Bebekliğim, çocukluğum, gençliğim denizde geçti; yaz en sevdiğim mevsimken kâbusum oldu 🙁

İnsanların meraktan ziyade acımasız, küçümser, iğrenircesine bakışları her defasında daha da içime kapanmama neden oldu; sonra dedim ki herkes bir engelli adayı ve bunun farkında bile değiller.

Hayatta her şey anlık, hayatta her şey bizim için…
Ben de o ölen 8 kişinin arasında olabilirdim şimdi dünyalar güzeli bir kızım var, yaşamaya devam
Değil kısa kollu giymek askılılarla geziyorum hiç bir şeyi umursamadan 🙂 ben o tam açıp kapatamadığım kolumla aylarca babama baktım, aylarca altını temizledim, en ağır yükleri taşıdım hamdolsun Allah’ıma
Güçlüyüm, ayaktayım ve asla duygu sömürüsü yapıp hiç bir konuda kolumun durumu arkasına saklanmadım.

Evet kendimle gurur duyuyorum. Allah kimseye böyle bir kaza yaşatmasın. Herkese, hepimize sağlıklı, kazası belasız günler diliyorum.
Lütfen engelli arkadaşlara öcü ya da başka bir yaratıkmış bakışlarıyla taciz etmeyelim, her an her şeyin bizim de başımıza gelebileceği gerçeğini unutmayalım..

2128

Facebook Yorumları

Son Haberler