12.6 C
Karabük
14 Ekim Pazartesi 2024

Cemal Süreya Şiirleri

Cemal Süreya’nın şiirleri hakkında kapsamlı bir araştırma yapan Yediveren Yayınları yanlışlıkla büyük şaire atfedilen şiirleri tespit ederek bir araya getirmiş.

Geçen gün ben de aynı hatayı yaptım sosyal medya hesabımda Cemal Süreya’ya ait olduğunu sandığım bir şiirini paylaştım.

Sayın Harun Yiğit paylaşımın altına haklı olarak şu yorumu yazmış;

“Cemal Süraya’nın böyle bir şiiri veya böyle bir sözü yok.
İkinci Yeni diye adlandırdığımız şairlerden biri olan Cemal Süreya’nın ne üslubuna, ne yazın anlayışına, ne de mantalitesine uyuyor bu sözler. Süreya bu kadar basit adam değil.
Onun imge dünyasında bu kadar basitlik olamaz.
Bu yine sosyal medya edebiyatının Cemal Süreya’ya affettiği sözlerden bir tanesi.
Maalesef yakında asıllarını unutup çakmalarıyla edebiyat yapıyor olacağız.
Ezcümle, Allah sonumuzu hayretsin.

Sayın Harun Yiğit’in bu yorumu üzerine paylaşımı sildim ve “Doğru bildiğimiz yanlış” başlığıyla bu bilgiyi sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.

Cemal Süreya’ya Ait Olmadığı Tespit Edilen Şiirler

1- “Kırmızı bir atkı al sade, yalnızlığını saklar.
Edip Cansever okuma bu kış ruhunu sakatlar.”

2- Öyle bir sihirbazdın ki beni bile kaybettin..

3- Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır..
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik.

4- Parmak uçlarıma hapsettim seni.
Dokunduğum her yerde seni hissediyorum,
Canım yanıyor.

5- Ne kadar silersen sil; ya yırtılır defterin ya da izi kalır cümlelerin. ‘

6- Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz.
Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.

7- “Unutulmaz babaların öldüğü
Annelerin ise onlarla gömüldüğü”

8- “Her gece üstünü açma üşütürsün diyeceğine, bir kere ‘kalbini açma üzülürsün’ deseydin ya anne…”

9- “Seni seviyorum’ diyen, seni gerçekten seven değildir. seni gerçekten seven; ‘seni seviyorum’ demeye çekinendir.

10- Bilirsin sigarayı da kalem tuttuğum gibi tutarım. Ondan tüter “sevda sözleri…” (Şairi: Kübra Yüzüncüyıl. Bir Kadının En Mahrem Yeri/ Sayfa:6)

11- Ne zaman bu şehirden kaçıp gitme isteği gelse, bir köşeye oturup geçmesini bekliyorum. Gidersem dönmem çünkü biliyorum…

12- ‘Üzülme değmez’ sözünü duymaktan sıkıldım.
Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey
Değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.

13- “Sen bakma bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz…”

14- Allah’ım bana öyle bir eş nasip et ki; ömrümün son demlerinde bile gözlerine baktığımda kalbim ilk gün ki gibi çarpsın!

15- Bir ‘hoşçakal’a sığdırdı beni, yere göğe sığdıramadığım.

16- “Annesinden dayak yediği halde, yine ‘anne’ diye ağlayan bir çocuktur “aşk”…”

17- “Gözlerine baktığımda kayboluşumun nedeni gözlerindir sanma…
Her insan kendini kaybolmuş hisseder boşluğa bakınca!..”

18- “Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni. Önce bana, sonra bana, sonra tekrar bana bak…”

19- “Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme,
Kırk yılın hatırına “sen” kalayım.

20- “Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Biraz heyecan, birazda salıncağı ‘başkası kapacak’ korkusu işte.”

21- Gelmeye fırsatın yok biliyorum…
peki ya ben!
ben var mıyım?
ya da hakkımda bildiklerini sırala!
gelmiyor mu hiç bir şey aklına?
anladım.
konuşan gözler meselesi,
belki de konuşuyordur gözlerin ama ben gözce bilmiyorum ki;
sessizce biliyorum
usulca biliyorum
masumca biliyorum
yapabildiğini bildiğin tek bir şey var ama nolur bu sefer ağlatma yüklemi
peki ya sen!
sen var mıydın?
hakkımda bilmediklerine ağlarken…
yoktun
gözlerinin konuştuklarını neden anlamıyorum merak ediyor musun?
çünkü;
onlar da yoklar.

22- ‘Üşüdüysen söyle sevgilim, seni bir kat daha seveyim’

23- “Ki ben; senin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğün kurşun kalem gibiyim: dışı sapasağlam, içi paramparça.. “

24- Bazen diyorum ki; ne olacak söyle gitsin..
Sonra diyorum; ”söyleyince ne olacak, sus bitsin !”

25- “Düşenin dostu olmaz” der kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi…”

26- Giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir.

27- “Belki o her şeye değecek kadar değerli senin için; ama sen de, onun için kendini hiç edecek kadar değersiz değilsin.”

28- “Seni ne zaman uyurken hayal etsem; affediyorum”

29- ‘Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!’

30 – Aynı şehirde, sen varsın, ben varım, biz yokuz!

31 – “Çocuk olsam yeniden…
Bir tek düştüğüm için acısa içim
Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece.”

32- “Bir kadını ortadan ikiye böl; yarısı annedir, yarısı çocuk.”

33- Önemli olan hastalıkta sağlıkta değil, yalnızlıkta yanımda olman..

34- “Dokunulmasa da, görülmese de;
kalpte yer verilir bazısına, nedensiz…”

35- “Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! Çünkü ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık”

36- Uzaktan seviyorum seni
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan
yüzüne dokunamadan
sadece seviyorum

öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreğine dokunmadan
gözlerinde dalıp dalıp gitmeden
şu üç günlük sevdalara inat
serserice değil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden
en çılgın kahkahalarına ortak olmadan
en sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kırmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
ağlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni;
sana söylemek istediğim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kağıtta seviyorum.

37- “Git diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. Bende sana sev diyorum mesela, sevebiliyor musun?”

38- “Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim.”

39- “Unuturum diye uyudum. Yine seninle uyandım.
Belli ki uyurken de sevmişim seni.”

40- Cevap veriyorum! Zamanla her şey geçer diyen akıllılara; geçen tek şey zamandır; anlayan anlatsın anlamayanlara.

41- Çok günah işledim, korkuyorum.
Ayaklarının altına al beni anne!
Cennete gitmek istiyorum.

42- “Kimse benimle oynamıyor diye ağlayan çocuk! Sen büyü hele, bak ne oyunlar oynayacaklar seninle.”

43- Sen bir çocuktun
ben bir çocuk

  1. sözü söylemek bana düştü
    bir ben bir sen oyununda

44- “Ve sevda darağacında, elimi çeksem senden olacağım, çekmesem kendimden…”

45- “Denir ya aşk iki kişilik, yalan! Aşk bile bile delilik. Bi de hayat müşterektir denir. Bu da yalan çünkü aşk acısı hep tek kişilik.”

46- “Sana yolculuk yapmak istiyorum. Kes yüreğine giden bir bilet; “can” kenarı olsun…”

47- “’Git’ diyorsun da olmuyor işte git demekle, her şeye rağmen gidemiyor insan. Ben de sana ‘sev’ diyorum mesela. Sevebiliyor musun?”

48- “Aklım mı? O yüzsüz bir misafir. Hep sende kalıyor…”

49- “Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; o elmalı, sen ise el’malı.”

50- “En az benimki kadar annemin de ahı tutar sana. Burnumdan getirdiğin süt, onun sonuçta.”

51- “Ne olmuş her fırsatta kendimle konuşuyorsam? Bakma sen yanlış demiş eskiler, kendi kendine konuşana deli değil, yalnız derler.”

52- “Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu. Kim sorarsa saat kaç diye. Cevabım hep aynı; o’na doğru” gibi adamın ağzına sıçan bir söz söylemiş. Bunu okumamın hemen akabinde şahsıma, ‘üzülme değmez’ sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; değmeyenlere… Yüreğimin değmiş olması.”

53- ‘’Denize ilk giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.”

54- “Gitmekle gidilmiyor ki… Gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır.”

55- “Nasıl bilirdiniz, sorusuna, “tanıyamamışım” deyip geçtim.”

56- “Bir daha beni sevdiğini söyleme! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım.”

57- “Ve sonra gülüşün geldi aklıma ve dedim ki, yine gelsen yine severim seni ‘

58- “Üşüyor musun? Üzülme bee! Gel yanıma.. O kadar yaktın ki canımı; ısınırsın. Üşümezsin bir daha.”

59- “Seni soruyorlar… Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? İkisi de imkânsız değil mi? Çünkü biliyorum; asla geri dönmezsin. Ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin…”

60- “Günlerce konuşmaz, yazmaz, aramaz, sormaz. Sonra gelir bir ‘merhaba’ der, yine o kazanır…”

61- Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.

62- Sevişti bir bakir ile bakire
erkeğe milli dediler kadına fahişe.

63- Gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. Sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim.

64- Benimsin demeden önce, seninim demeyi bilmeli insan.

65- “Tamam mesafeler aşka engel değil, ama ben burada ağlasam senin yanakların ıslanır mı orada?”

66- Uğraşamam dünümle ve dünümdekilerle. Ben yarına bakarım yanımdakilerle.

67- Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk

68- Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını… Kırılan kalbini de öyle unutacaksın.

69- Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata.. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

70- Aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. Bir varmış, bir yokmuş.

71- “Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.”

72- Cenaze arabalarını süslemek gibidir yokluğunu yazmak. Ne kadar güzel olsa da, ölüm taşır.

73- “Gidemem artık oraya” dediğim yere yine gittim.

74- O beni herhalde sevmiş! oysa ben onu her halde sevmiştim.

75- Bazen seni sevmiyorum, sonra hemen geçiyor.

76- İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir. Seni merak edeyim.

77- Bilirsin beceremem yaşamayı..
Bir damla su olsam,
gider rakıya damlarım…

78- Hiç nefret ede ede sevdiniz mi?

79- Sen yeter ki içinden de olsa bir seni seviyorum de; Benim kulaklarım çınlasın kâfi.

80- Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde ‘ölüden değil, diriden kork’ demişti. Zamanla anladım ki; annem yine haklıydı.

81- “Aklının ucuna oturup kendimi bekledim; gelmedim, gelmedim, gelmedim.”

82- Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdi mi gerisi bahane.

83- Sahi
sarkıntılığa girer mi acaba?
– ayrılırken –
gözlerimin sana sulanması (Şairi: Tekin Deniz)

84- Bir kadını ortadan ikiye böl;
yarısı annedir
yarısı çocuk

yarası ben
yarası aşk

duyanlar bilmez bunu
görenler anlamaz,

yarısı rivayettir
yarası gece (Şairi: Tekin Deniz)

85- Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk.. Büyüyünce kalbin paramparça olacak !…

86- Sevmenin bin türlüsü vardır, sevmemenin bir…
Git iş işten geçmeden,çok geç olmadan vakit… (Şairi: Cemal Safi)

87- Böl gecemi, destursuz gir mabedime.
Şifa niyetine dokun yüzüme..
Gel be,
Gel işte. (Şairi: Şafak Yolcu)

88- Şimdilerde.!
Altından geçtiğim
Bütün ağaçlar yapraklarını döküyor..!
Havada hazan var
Yüreğimde hüzün. (Şairi Tamer Polat)

89- “Ne dua’lar kurtarır bizi artık, ne de zaman.. Unutabilmek gerek bazen, ağlamadan.” (Şairi : Özdemir Asaf)

90- Ah ulan ayrılık bir senle ayrılamadık!

91- ellerim ceplerimde yürüyorum
ve ben ne zaman bir şiir duysam
şahadet getiririm
ölürüm
ankara olurum bazen
kaldırımlarımı telaşlı topuklar döver
kalabalıklar arasında ezilir yalnızlığım
korkarım
geceleri renkli ışıklar süsler mutsuzluğumu
kavgalar eksik olmaz
ayrılıklar düşmez yakamdan
ağlarım
şarkılar söylenir adıma
belki gelen gidenden çoktur ama
unutturamaz boşluğunu
hatırlarım
adını haykırmak isterim bazen
sesimi bastırır yokluğun
tüm reklam panolarına suretini asarım
ve sokak lambalarına kendimi
sesini duymak isterim şehirler dolusu
susarım…

Facebook Yorumları

Son Haberler