Jeofizik Profesörü Ahmet Ercan, depremle ilgili ilginç bir tespit yapıyor. Ahmet Ercan’a göre kadınlar depremi önceden hissediyor.
Depremden önce sadece hayvanların değil bitkilerin de tepki verdiği söyleniyor, doğru mu?
Doğru. Mesela dokunma bana diye bir çiçek vardır. Dokunursun hemen yapraklarını kapatır hani, işte o çiçek depremden yarım saat önce kapanır. Söğüt ağaçlarının yaprakları depremden bir saat önce sanki rüzgar varmış gibi hışır hışır hışırdar. Uzun süreli davranışlarda ise şu görülür; o sene ağaçlar çok fazla çiçek açar, çok fazla meyve verir. Çünkü “Büyük felaket geliyor çoğalmam gerekiyor” der ağaç. Bu tamamen içgüdüsel bir olaydır. Hayvanlarda da aynıdır… Mesela köpekler ulur. Bunun anlamı, “Haydi bir araya gelelim, yakında büyük bir kıran geliyor, çoğalalım” demekmiş. Bu yüzden depremlerden önce köpek çiftleşmeleri de, insan çiftleşmeleri de artar. İçgüdüsel olarak artar, “Bir kıran geliyor çoğalmamız gerekiyor” diye. Mesela yerin altında yaşayan hayvanlar depremden bir gün önce yüzeye çıkar ve serserice dolaşmaya başlarlar. İşte Van’ın kirpileri, Yalova’nın yengeçleri. Deprem olacağı hafta çok fazla balık tutulur, özellikle de derinde yaşayan balıklar… Çünkü bu balıklar yer ısındığı için yüzeyde yüzmeye başlarlar ve ağlara takılırlar. Sonra kadınlarda baş ağrıları, göğüs ağrıları, baldır ağrıları başlar. Çünkü vücudun en iletken yerleri buralarıdır.
Depremin olacağı yerdeki kadınlarda mı görülür bu belirtiler?
Aşağı yukarı 750 kilometrelik bir alanı etkiler deprem. En çok etkilenenler depremin odak bölümünde yaşayanlardır elbette. Ama en çok kadınlar, dişiler hissederler bunu. Hem insanın hem hayvanın dişisi…
Neden dişiler?
Çünkü erkeğin beyni, kadının ise beyinciği büyüktür. Beyincik sismometre gibi çalışır. Mesela sizler denizde vapurda giderken dalgalanmaları hemen hisseder ve etkilenirsiniz. Ama erkek hissetmez. Çünkü duyarlılığı sağlayan beyinciktir. Erkeğin beyinciği küçüktür. Mesela deprem olmadan önce fayda, kırılan yanaklar birbirlerine sürtünerek elektromanyetik ışın yaymaya başlarlar. Mesela göğüs gerginlikleri hissedilir kadınlarda. “Gözüm ağrıyor, vücudum kırılıyor, eklem yerlerim çok ağrıyor” der kadın. Depremin büyüklüğüne göre bazen eklem ağrıları o kadar gelişir ki bazı insanlar tıpkı yatalak bir hasta gibi artçılar bitinceye kadar yatarlar. Çünkü o sırada elektromanyetik ışın yayınlıyor sürekli olarak. Elektromanyetik ışın gözle görülmez, koklanmaz ama bu ışını hepimiz alırız. Bu ışın en çok beyincikte ‘jııı’ diye dönmeye başlar. “Off başım ağrıyor, migrenim başladı, ahh gözüm” der kadınlar. Çünkü gözler iletken olduğu için burada akımlar yoğunlaşmaya başlar. Göğüste eğer süt varsa iletkenlik olacağı için göğsü ağrır kadının, sürekli bastırma ihtiyacı duyar. Hamileyse kadın, bebek tekmelemeye başlar. Çünkü plasenta çok iletkendir. O küçücük bebeği rahatsız eder elektromanyetik akımlar ve sonra erken doğum olur.
12109