13.1 C
Karabük
19 Nisan Cuma 2024

Halka açık (!) Hadrianapolis

Bayramın birinci günü Eskipazar’daydım Antik Kent Hadrianapolis’e gittim. Yıllarca restorasyonu süren Hadrianapolis’te inanılmayacak bir durumla karşılaştım.
Antik Kentin üstü kapatılarak muhafaza altına alınan bölümün anahtarı üzerindeydi. Kapının açık olması ve hiç kimsenin olmaması ise inanılmayacak bir durumdu.
Gördüklerimi iyi ki videoya kaydetmişim. Gazeteci kimliğimle içeri girdim ve bu durumu görüntüledim.
Anlatmama yazmama gerek yok, görüntüleri izlediğinizde siz de hayret edeceksiniz.
Videoyu izledikten sonra
HADRİANAPOLİS İLE İLGİLİ SİZİN İÇİN DERLEDİĞİM İLGİNÇ BİLGİLER VE HABERLERİ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ

 

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın internet sayfasında;
Eskipazar Hamzalar ve Kabaarmut Köylerini Kalkındırma ve Yardımlaşma Derneği’nin Geleneksel Alan Yaylası şenlikleri yer almakta fakat Hadrianapolis ile ilgili bilgi ne yazık ki yer almamaktadır.

AŞAĞIDAKİ BİLGİLER HADRİANAPOLİS İSMİNİN YANLIŞ YAZILDIĞI KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI’NIN KÜLTÜR PORTALINDAN ALINMIŞTIR

“Paphlagonia Hadrianopolis’i” olarak adlandırılan yer bugün Karabük İli, Eskipazar ilçesi merkezinin 3 km batısında ‘Viranşehir’ olarak adlandırılan mevki ve çevresinde ki arazi üzerinde dağınık bir şekilde bulunmaktadır. Hadrianapolis Antik Kenti ise Budaklar, Büyükyaylalar, Çaylı ve Beytarla köylerini kapsamaktadır. Budaklar köyü, Hacı Ahmetler Mahallesi’nde kentin kalıntıları yoğunlaşmaktadır ve bu mevki Viranşehir olarak adlandırılmaktadır.

Kuzeybatı Anadolu’nun klasik antik çağlardaki sosyo-ekonomik yapısı, kültür tarihi ve arkeolojisi üzerine bugüne değin çok durulmamıştır. Bu yüzden Hadrianapolis Kenti kalıntıları da fazla tanınmamaktadır. Gerçek anlamda kentte birden fazla merkez vardır. Bunlardan birinde Roma kalıntıları yoğunlaşmaktadır. Bu alan bir kaya yüzüne işlenmiş aedicula’sı bulunan bir kutsal alandır. Bunun dışında kentin Roma dönemi mimari kalıntıları sınırlıdır. Erken Bizans dönemi kalıntıları ise yoğundur. Kent içinde üç adet Erken Bizans kilise kalıntısı vardır. Bunlardan ikisi kaçak kazılar sonucu açılmıştır. Bunun dışında bir sarnıç kalıntısı hala tonozları ile ayaktadır. Kentin Roma ve Bizans dönemi mimari dokusuna ait bloklar devşirme olarak ilçenin çeşitli yerlerinde kullanılmıştır. Proje kapsamında bu devşirme malzemenin tümünün yerlerinin saptanması, harita üzerinde işaretlenmesi, belgelenmesi ve korumaya alınması gerekmektedir. Antik yerleşim özellikle üç adet kilise kalıntısının bulunduğu alanda yoğunlaşmaktadır. Bu kiliselerin tamamı İ.S. 6. yy. aittirler. En erken kilise olarak hemen Eskipazar’ın 2 km batısında kent çıkışında, bir mevki üzerinde inşa edilmiştir.

2003 tarihinden itibaren yapılan çalışmalarda 15 x 23.5 m ebatlarındaki kilisede dört önemli mozaik bulunmuştur. Kadın, erkek, hayvan ve meyve figürlerinin yer aldığı mozaiklerin önemli bir özelliğinin, üzerlerinde, Hıristiyan inancına göre cennetteki dört nehir “Phison”, “Geon”, “Euphrates” (=Fırat) ve “Tigris” (=Dicle)’in personifikasyonun ve adlarının yeralmasıdır. Bu tür bir kompozisyona Anadolu’da henüz rastlanılmamıştır. Kilise tabanında ki mozaikli alan içinde yine bir de adak yazıtı bulunmaktadır. Bu yazıtta “Sadık saray muhafızı Himerios ile pek onurlu ve değerli Valentina’nın adağıdır” ibaresi geçmektedir. Himerios adı üstüne yapılan çalışma sonucunda bu ismin bir “Skholarios”, yani bir İmparatorluk muhafızı olduğunu ve bu ismin filolojik ve prosografik olarak yalnızca İ. S. 6. yy.’da görüldüğünü fark ettik. Ayrıca Himerios ile Valentina evli olmalı idiler. Yalnız bu mozaik yazıtında bir verbum yoktur, bu da bize yazıtın devamının bir yerlerde olabileceğini düşündürmektedir. Mozaikler 2003 yılında, hava koşullarından etkilenmemeleri için geçici olarak özel bir örtüyle kapatılmıştır. Kilisede yapılan ayrıntılı incelemelerde fark edilen diğir bir husus, atrium duvarının en alt taş sırasındaki taşlardan ikisinin dış yüzünde en az 10 satırlık Yunanca yazıtın varlığıdır. Bu yazıt damnatia memorae şeklinde kazınmış olsa da yazılar halen seçilebilmektedir. Ayrıca kilise giriş kapısında tabana gömülü tabula ansata şeklinde bir yazıtda ‘Burada anısı azizler arasında yeralan Iordannes yatıyor’ ibaresi bulunan mermer bir yazıt mevcuttur. Bu kilise, mozaikleri ve yazıtı konusunda ayrıntılı çalışmalar sürmektedir.

TC Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından oluşturulan Kültür Portalı internet sitesinde ise “Hadrianapolis” ismi “Hadrianopolis” olarak yanlış yazılmıştır.

ALINTI / http://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/genel/gezilecekyer/hadrianopolis-antik-kenti

Karabük İl Kültür Müdürlüğü’nün sayfasında ise aşağıdaki genel tanımlama yapılmıştır. Fakat şu an Antik Kent açıldı mı, açılmadı mı? Nasıl gidilir bilgi yer almamaktadır.

Eskipazar’da yaşayan ilk halkın Proto-Hititler olduğu kabul edilmektedir. Küçük Asya (Asianic) kavimlerinden olan Proto-Hititler aynı zamanda Turani (Ortaasyalı) dirler. M.Ö. 5000’den itibaren Anadolu’ya gelerek Hisarlar eteğinde şehir krallıkları kurarak ilk siyasi hayatı Anadolu’da başlatmışlardır.

Eskipazar’ın antik devirde adı, Hadrianapolis olarak geçmektedir. Kuruluş tarihi İskender’in ölümü olan M.Ö. 323’ten sonraya rastlar. Makedonya İmparatorluğu’nun parçalanmasıyla oluşan yeni devletlerden Paflagonya Devleti, Eskipazar’ı sınırları içerisinde alır.

Şimdiki Eskipazar’a 5 km. uzaklıktaki Budaklar Köyü Hacamatlar Mahallesinin bulunduğu yerde, Hadrianapolis Antik Kentinin kalıntıları vardır. Bunların içinde mahzenler, saray merdiveni kalıntıları ve hamam harabeleri mevcuttur. Sığınak ve su kanalları kalıntılarına halen rastlanılmaktadır.

Bu kentin kurulduğu yerin genişliğine bakıldığında, 6 büyük merkezden birisinin olduğu hemen belli olmaktadır. M.Ö. 63 yılında buraya Romalılar hakim olmuştur. Yine Budaklar Köyü çevresindeki kalıntılarda da Romalılara ait yapılar ve mezarlar bulunmaktadır. Hadrianapolis- Paflagonyalılar ve Romalılar devrinde önemli merkezlerden biridir. Ulaşımın Bartın ve Amasra yolu ile yapıldığı tahmin edilmektedir.

Romalıları kesin yenilgiye uğratan Selçuklular, Hadrianapolisi ele geçirmişlerdir. Harap ve yıkılmış bir şekilde olduğu için Selçuklu devrinde Viranşehir adıyla anılmıştır. Budaklar Köyü Hacamatlar Mahallesindeki kalıntılardan birçok kavmin yaşadığı anlaşılmaktadır.

Alt alta mezar yapıları, yine diğer barınak kalıntılarının altından diğer bir kalıntı çıkmaktadır. Bu da gösteriyor ki kent birkaç kez yıkılmış, yeniden yapılmıştır. Selçuklular devrine ait sarnıç ve kiremitten yapılmış bina kalıntıları da mevcuttur. Yatılı Bölge Okulu’nun altındaki çeşmenin suyunun tarihinin Romalılara kadar uzandığı su büzlerinden anlaşılmaktadır.

ALINTI / http://www.karabukkulturturizm.gov.tr/TR,63699/eskipazar.html

Karadeniz’in Zeugması Olan Hadrianapolis Antik Kenti Turizme Açılıyor
04 Ekim 2011

HABERİ OKUMADAN ÖNCE DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİĞİM ÖNEMLİ BİR KONU VAR

9 yıldır kazı çalışmalarının devam ettiği Gaziantep’in Zeugma antik kentinde bu ay yepyeni 3 yeni mozaik gün yüzüne çıkartıldı. Büyük bir özenle temizlenip restore edilen mozaikleri tanıtmak için Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin basın ile saklı kente gitti. Topuklu ayakkabısı ile moaziklerin üstüne basan Fatma Şahin sosyal medyada eleştirildi.

HABERİ HATIRLADINIZ MI?

Karadeniz’in Zeugması Olan Hadrianapolis Antik Kenti Turizme Açılıyor
04 Ekim 2011

Karabük Valisi İzzettin Küçük, Eskipazar ilçesinde yer alan, Batı Karadeniz Bölgesi’nin Zeugma’sı olarak adlandırılan Hadrianapolis Antik Kenti’nde incelemelerde bulundu. Vali Küçük, antik kente oluşan yoğun tahribatın giderilmesi için çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini ve 45 günlük ek süre izni alındığını söyledi.

Karabük Valisi İzzettin Küçük beraberinde Eskipazar Kaymakamı Eren Arslan, Eskipazar Belediye Başkanı Dursun Baş, İl Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel ile İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin’le birlikte kazı çalışmalarının yapıldığı antik kentte incelemelerde bulundu. Burada kazı çalışmaları sonrası gün yüzüne çıkan eserleri inceleyen Vali Küçük, çalışmaları yürüten Yrd. Doç. Dr. Vedat Keleş’ten bilgiler aldı. Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Vedat Keleş, geçen yıllarda kazı çalışmaları yapılan ve tamamen ortaya çıkarılmış durumda bulunan ve yoğun tahribatın yaşandığı Kilise B ve Geç Roma villası olmak üzere Hamam A ve Hamam B yapılarında da çalışma yaptıklarını söyledi. Bazen kazılarda, kazılardan çok ortaya çıkarılan tarihin korunması ve tahribatının önlenmesinin gerektiğini anlatan Keleş, “Kilise B yaklaşık 2001 yılında Karadeniz Ereğli Müzesi tarafından kazılmış bir yapı ve onun dışında Kilise A yapısı, Hamam A, Hamam B, Geşnova müzesi olmak üzere beş yapıda burada kazı gerçekleştirilmiş. Ben, felsefe olarak koruma önlemi alınmadan bir yapının kazılmasına şahsen karşıyım. Çünkü burası özellikli bir yer, mozaik bakımından zengin bir kent mozaik son derece hassas bir malzeme zemininde. Mozaik olan bir yapının kazıldıktan sonra mutlaka üzerinin kapatılması gerekiyor ya da ciddi bir korunma önlemi alınması gerekiyor. Burada bir ön çalışma yaptığımızda bu tahribatın boyutlarını zaten fazla olduğunu biliyorduk ama bu sene özellikle mozaiğin üzerini açtığımızda tahribatın çok ciddi boyutlarda olduğunu gördük. Bu da bizi üzüyor çünkü bizim asıl görevimiz, tabii ki arkeolog kazı yapacağız ama öncelikli vazifemiz bu değerleri gelecek kuşaklara aktarmak. Bu noktada yapacağımız çalışmaları öncelikle onların koruma noktası olması lazım. Bizim buradaki amacımız hazır olan yapıların restorasyonu ve konservasyonunu sağlamak” dedi. Keleş ayrıca, yürütülen epigrafik çalışmalar ile de Hadrianopolis ve bölge tarihi ile önemli epigrafik belgelere ulaşıldığını, burasının Karadeniz Bölgesi’nin Zeugma’sı olarak anılacağına inandığını kaydederek şunları söyledi:

“Burası özellikle Genç Roma döneminde Bizans döneminde oldukça önemli bir kent hatta bunun araştırmasını yapmadık ama eğer ciddi bir çalışmayla belki Bizans döneminde hac merkezi olabilme ihtimali var. Eğer böyle ise Hıristiyan dünyası için çok daha önemli hale geliyor. Hadrianapolis antik kentinin ortaya çıkarılmış yapılarının kurtarılma aşamasında önemli bir mesafe alacağımızı düşünüyorum.”

“BİN 500 YILLIK TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR”

Kazı alanındaki gezi ve incelemelerinin ardından bir açıklama yapan Vali İzzettin Küçük ise, antik kentin turizme açılması amacıyla yoğun bir gayret harcandığını ifade ederek, “Hadrianapolis antik kentinde kazı çalışmaları uzun süredir devam etmesine karşın bir türlü turizme açılamıyordu. Bu sene sonuna kadar yapılacak çalışmalarla burayı ziyaretçilere açmış olacağız. Burada yoğun bir çalışma var. Hocamız 45 günlük bir ek süre aldı. Bu ayın 17’sinde yapılacak ihale ile kazı alanının üstü örtülecek ve içene gezi alanı için platform yapılacak. Hocamız dediği gibi burayı yetiştirirse burayı bu sene sonu itibariyle turizme açmış olacağız. Bu kazı alanının, antik kentin, şehrin, turizme açılan ilk kısmı olacak. Tabi bu da kazı çalışmalarına daha bir ivme verecek. En azından insanları getirip gezdirebileceğimiz bir mekan olacak. Bu önemli bir başlangıçtır. Bu Karabük’te var olan turizmi çeşitlendirecek ve güçlendirecektir. Safranbolu’suyla, Yenice’siyle, Eskipazar’ıyla Karabük Türkiye’nin önemli bir turizm parçası olacaktır” dedi. Eskipazar’ın antik kentle birlikte daha da gelişeceğini ve güzelleşeceğini de sözlerine ekleyen Vali Küçük şunları söyledi:

“Belediye Başkanımız da şehrin güzelleşmesi için elinden geleni yapıyor. Kaymakamımız yeni göreve başladı. Kendisine de hayırlı olsun diliyorum. Kendisinin bu ilçeye güzel değerler katacağına inanıyorum. Güzellikleri ilk önce kendi insanlarımıza sunacağız. Sonra turizm amacıyla gelen insanlara bu güzellikleri yaşatacağız. Bin 500 yıllık tarih tekrar gün yüzüne çıkıyor. Eskipazar bin 500 yıllık tarihi hüviyetini tekrar kazanıyor.”

Antik kentte, Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Vedat Keleş başkanlığında 3 arkeolog, 1 sanat tarihçisi, 1 Bizans uzmanı, 2 Restoratör-konservatör, 1 antropolog, 1 epigraf ve 35 kişilik öğrenci ve işçi olmak üzere toplam 46 kişilik bir ekip, yeni eserlerin ortaya çıkarılması ve daha önce çıkarılan mozaiklerde oluşan tahribatı gidermeyi planlıyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin çok eleştirilmiş fakat Eskipazar Belediye Başkanı Dursun Baş’ın fotoğrafta görülen durumu gözlerden kaçmıştı…

Hatırlatmak istedim

ALINTI / http://haberciniz.biz/karadenizin-zeugmasi-olan-hadrianapolis-antik-kenti-turizme-aciliyor-1162611h.htm

HABER AJANSLARI TARAFINDAN GEÇİLEN HABERLER

Karabük’ün Eskipazar ilçesi Budaklar Köyü Hacı Ahmetler mevkiinde bulunan Hadrianapolis Antik kentinde Türkiye de ilk kez bulunan mozaikler onarılıyor. 45 kişilik ekip eşsiz mozaikleri restore edip Türk turizmine kazandırmayı hedefliyor. Mozaiklerin üstü ince örtü ile kapatılması sonucu doğa şartlarına yenik düşerek tahrip olduğu belirtildi.
2004 yılında Eskipazar ilçesi Budaklar köyü Hacı Ahmetler Mahallesi’nde Hadrianapolis Antik Yerleşim yerinde kurtarma kazısı başladı. Doç.Dr. Ergün Laflı tarafından yapılan kazı çalışmalarında bir kilise, 2 hamam bir de Roma villası bulundu. Yapılan kurtarma çalışmalarında M.S. 5-6. Yüzyıl erken Bizans dönemine ait kilise zemininde 4 kutsal nehirin mozaik yazı ile isimlerine rastlandı. Bu nehirler, “Geon”, “Phison”, “Tigris” ve “Euphrates” bulunmuş olup antik çağdaki Hıristiyanlık inancına göre Cennet’te bulunduğuna inanılan 4 kutsal nehirlerin isimleridir. Anadolu’da şimdiye kadar yapılan arkeolojik kazılarda bu nehrin adını kaydeden bir mozaik bulunmadığını belirten, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vedat Keleş Hadrianapolis, antik kentinin kültür turizm için çok bir potansiyeli olduğunu, bulunan bu mozaiklerin ilk olması nedeniyle önem arz ettiğini söyledi. “Hadrian tarafından kurulduğu tahmin edilen bir Paflogonya kenti. Yapılan kazı ve kurtarma çalışmalarında bir kilise, 2 hamam ve bir de Roma villası bulunmuştur. Bu yapıla bize M.S 4-5 ve diğer yıllara ait olduğunu gösteriyor,bunun erkeni var mı onu da yapacağımız çalışmalarda öğreneceğiz. 2004-2008 yılları arasında yüzey araştırması ve arkeolojik kazı çalışmaları yapılmış.” dedi.

MOZAİKLER İYİ KORUNAMADIĞI İÇİN TAHRİP OLMUŞ
2011 yılı kazı çalışmalarında kilise A ve B de bulunan mozaiklerin restorasyon ve konservasyon çalışmaları yaparak bu eşsiz mozaikleri gelecek kuşaklara aktarmak istediklerini belirten Kazı Başkanı Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Vedat Keleş, “45 kişilik kazı ekibi gece-gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyoruz. Kazı ekibince çoğunluğu Atatürk Üniversitesinden olmak üzere; Karabük,9 Eylül,Ankara,Mimar Sinan ve Trakya Üniversitesinden öğrenciler yer alıyor. Burada iki yıldır hiçbir çalışma yapılmaması kentteki tahribatı artırmış durumda. Bu sene Bakanlığa verdiğimiz kazı çalışması programı çerçevesinde çalışma yapıyoruz. Önce bu tahribatı önlemeye yönelik bir çalışma yapacağız. Maalesef ödenek yokluğundan dolayı burası hatalı bir şekilde kapatılmış. Mozaiklerin üzerine ince bir bez konulduktan sonra üzerine kum dökülmüş. Zaman içinde kumların üzerinde otlar bitmiş. Buda mozaikleri tahrip etmiş, özellikle kilise yapısındaki taban mozaiklerinde ciddi, tahribatlar var. Bu sene kilise A yapısının üzerini kapatma işleminin onayını alarak ihale aşamasına getirdik. Bu sene kazı yapmayacağız. Sadece kilise A nın taban mozaiklerinin restorasyon ve konservasyon işlemini yapacağız.” diye konuştu.

“İNANÇ TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ BİR YER OLABİLİR”
Bulunan bulgulara göre Hadrianapolis antik kentinin geç Roma, erken Bizans dönemine ait olduğunu belirten Keleş, şöyle devam etti: “Türkiye’de 2 tane Hadrianapolis kenti var biri Edirne de biri de burası. Biz buraya Paflagonya Hadrianapois kenti diyoruz. Bulunan bulgulara bakılırsa burasının geç Roma ve erken Bizans döneminde oldukça aktif bir kent .Özellikle Bizans döneminde yoğun bir yerleşim görmüş. Bazı kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre burada Alpios isimli bir kişinin yaşadığı belirtiliyor. Bizans döneminde yaşamış Alpios isimli kişi, Bizans tarihinde önemli yer tutuyor. Bu kişinin yaşadığı yerler Hristiyanlar için haç merkezi olarak kabul ediliyor. Eğer bu kişi ile ilgili bir bulgu rastlarsak , daha kesin konuşma imkanı ortaya çıkacak. Şu ana kadar bir bulgu rastlamadık ama 2 tane kilisenin olması ve daha da kilise yapısına rastlayacağız. Bu kadar kilisenin olması o dönemlerde buranın bir haç merkezi olabileceği ihtimallerini güçlendiriyor.”

ZEUGMA’DAKİ KADAR GÜZEL MOZAİKLER
Bu bölgenin Karadeniz bölgesinin Zeugma’sı olarak isimlendirilebilineceğini belirten Doç. Dr. Kerleş” Hamam B kazısında kentin su ihtiyacını karşılayan bulgular bulduk.Bu da şunu gösteriyor,kent su ihtiyacını kendisi karşılıyor. Bulunan bulguya bu bölgede ilk kez rastlanılıyor. Ayrıca Türkiye de ilk kez rastlanılan çeşitli mozaikler bulundu. Kanatlı at mozaiğine ilk kez rastlanılıyor

8459

Facebook Yorumları

Son Haberler