11.4 C
Karabük
27 Ekim Pazartesi 2025

Kıskançlıkla Korunmalı Bir Hazine

Öncelikle şunu belirteyim yazı ile “Üzüm” fotoğrafının hiçbir ilgisi, alakası yok. Üzüm Karabük Çerçiler Köyündeki “Kaya Üzüm Bağı” sahibi Halim Kaya’nın armağanıdır. Doğal yöntemlerle yetiştirilen üzüm de “Kıskançlıkla Korunması” gereken hazinedir. Bu notu özellikle belirttim çünkü tarım ülkemizde gün geçtikçe yok oluyor. Bu hazineye de sahip çıkmamız gerektiğini vurgulamak istedim. Önümüzdeki günlerde “Üzüm” ile ilgili yazmayı düşünüyorum.

Neyse konumuza gelelim.

Bir kelimenin düşündürdükleri

Eskişehir’in Beylikova ilçesi, son günlerde Türkiye’nin yer altı gündemine yeniden girdi.
Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, burada keşfedilen 694 milyon tonluk nadir toprak elementi rezervinin, Çin’den sonra dünyadaki en büyük ikinci rezerv olduğunu açıkladı.

Ama beni asıl durduran cümle şu oldu:

“Bu rezervlerin kıskançlıkla korunması gerekiyor.”

Gazetecilik hayatım boyunca çok sayıda “stratejik kaynak” haberi okudum. Ama bir madende “kıskançlık” sözcüğünü duymak, alışıldık bir şey değil.
Yine de bu kelimenin, duygusal değil, derin bir farkındalık taşıdığını düşünüyorum.

Kıskançlık mı, kararlılık mı?

“Kıskançlıkla korumak” aslında öfkeyle değil, titizlikle sahip çıkmak anlamında bir mecazdır.
İngilizce’deki “to guard jealously” deyimini anımsatır:
Bir değeri öyle dikkatle korursunuz ki, dışarıdan kimsenin dokunmasına izin vermezsiniz.

Beylikova’daki rezervler de tam olarak böyle bir dikkat gerektiriyor.
Çünkü söz konusu olan şey, yalnızca yerin altındaki bir maden değil — ülkenin sanayi bağımsızlığıdır.
Bu elementler, bataryalardan savaş teknolojilerine, telefonlardan rüzgâr türbinlerine kadar çağımızın “görünmeyen gücü”.

Ham madde değil, güç üretelim

Türkiye’nin geçmiş madencilik deneyimleri çoğunlukla aynı senaryoyu izlemiştir:
Ham madde çıkarılmış, satılmış, katma değer başka ülkelerde üretilmiştir.
Bugün “kıskançlıkla korunmalı” derken, tam da bu kısır döngüye bir set çekilmek isteniyor.

Bu rezervler plansız ihalelere, dış ortakların kontrolsüz paylarına ya da kısa vadeli kazançlara feda edilmemeli.
Çünkü mesele sadece bir madenin değeri değil — bir ülkenin geleceğe nasıl hazırlanacağı.

Bir kelimenin yükü

“Kıskançlıkla” kelimesi burada duygusal değil, politik bir bilinç taşıyor.
Bir tür “ulusal savunma refleksi” gibi:

“Bu zenginliği kimseye kaptırmayalım, günü değil geleceği düşünelim.”

Bazen bir kelime, uzun raporlardan daha fazla şey söyler.
Ayhan Yüksel’in cümlesindeki “kıskançlıkla” da tam olarak böyle bir kelime.

Son söz

Beylikova’nın nadir toprak elementleri, Türkiye’nin yalnızca yer altı değil, gelecek güvencesi.
Onu kıskançlıkla korumak, hırsla değil, bilinçle sahip çıkmak demektir.
Çünkü bazı zenginlikler, çıkarıldığı kadar değil, nasıl korunduğu kadar değerlidir.

📌 Not:
Bu yazı, Türkiye’nin maden politikasına dair teknik değil, bilinç temelli bir çağrıdır.
Beylikova’nın toprağında saklı olan şey, yalnızca nadir elementler değil; geleceği koruma iradesidir.

Facebook Yorumları

Son Haberler