Kırık cam teorisi bir başka adıyla kırık pencere teorisi; suç, insanları suça iten faktörler ve suçu engelleyen durumlar üzerine ortaya konmuş bir teoridir. Güncel Türkçe Sözlük’te suç kelimesi “Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış” ve “Yasalara aykırı davranış, cürüm” olarak açıklanmaktadır. Suç tanımında da bahsedilen töreler, ahlak kuralları ve yasalar toplumsal nizamı sağlayan önemli unsurlardır. İnsanların bir kez dahi suç işlemesinin veya bir kişinin suç işlemesinin başkalarını nasıl suça teşvik edici olduğunu anlatmaya ve alegorik bir şekilde anlatmaya çalışır bu teori.
ABD’li suç psikoloğu Philip Zimbardo 1969 yılında yaptığı bir çalışma ile bu teoriye ismini vermese bile konuyu ortaya atar. Zimbardo, çalışmasında toplumun suç oranının yüksek olduğu, getto diye tabir edilen, maddi durumun daha kötü olduğu Bronx bölgesini ve yüksek yaşam standartlarına sahip olan, daha ayrıcalıklı kesimlerin yaşadığı Palo Altobölgesini esas alır. Bu bölgelere 1959 model, plakasız ve kaputu aralık birer araba bırakır. Arabaların bırakılmasından üç gün sonra Bronx bölgesindeki arabanın tamamen yağmalandığı ve çok kötü halde olduğu görülürken Palo Alto’daki araca kimse dokunmamıştır bile. Bunun sonucunda Zimbardo ve birkaç yardımcısı sağlam olan aracın yanına gider ve bir alet yardımıyla araca zarar verir. Birkaç darbeden sonra Palo Alto’da yaşayan insanlar da araca zarar vermeye başlar ve bir süre sonra otomobil büyük hasar almış olur. Bütün deneyin neticesinde Philip Zimbardo şu sonuca ulaşır: “ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz.”
Daha sonra Kelling ve James 1982 yılında Atlantic Monthly dergisinde yayımlanan “Kırık Camlar – Polis ve Mahalle Güvenliği” isimli bir makale yazmış ve teori günümüzdeki şeklini almaya başlamıştır. Kelling ve James’in makalesinde Zimbardo’nun deneyine işaret edilerek sosyal psikologların örneğin bir binanın “bir penceresinin kırılması ve tamir edilmemesi durumunda yakında tüm pencerelerinin kırılacağı” konusunda hemfikir oldukları belirtilmekte ve kırık cam veya kırık pencere teorisi bir kriminoloji teorisi olarak kullanılmaktadır. Buna göre kırık cam kırık kalmaya devam ederse bu onunla kimsenin ilgilenmediği anlamına gelmektedir. Kırık cam insanlara “ne istersen yap çünkü kimse umursamıyor” sinyalini vermektedir. Herkes tarafından müşahede edilebilen küçük bozulmalar, eksiklikler, düzensizlikler (kırılan camlar) derhal giderilmediğinde bu durum zincirleme ve sarmal bir etkiye yol açmaktadır. Öyle ki normalde kurallara uyması beklenen kişiler de bu zincirleme etkiye dahil olmaktadırlar.
Kısacası kırık cam teorisi “Taviz, tavizi doğurur.” Anlayışının ne kadar doğru olduğunu kanıtlar ve bir kereden bir şey olmaz demenin neden yanlış olduğunu gösterir. Bu teori sadece bilim dünyasını ilgilendirmekle kalmamıştır. Birçok yerel polis teşkilatı kırık camların önemini keşfedip görmezden gelinen küçük suçlar konusunda daha dikkatli olmaya başlamıştır. Örneğin New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüştür. Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları ve kamu malına zarar verenleri yakalayıp haklarında işlem yapmıştır.
Kırık cam teorisi sadece suç konusu ile de sınırlı değildir. Özellikle rekabetin egemen olduğu iş yerlerinde başarısızlığın ve verimin düşmesinin nedenlerini anlamak için de bu teoriden faydalanılmıştır.
Kırık cam teorisinden çıkarılan sonuçlara göre suçla mücadelede, kentlerin düzenli ve “bakımlı” olması, sivil katılımın teşvik edilmesi oldukça önemlidir. Yani, bir kentte yaşayanların, o kentin düzenliliği ölçüsünde toplumsal yaşama uyumlu ve düzgün davranacaklarını ileri sürer. Temiz ve düzenli bir çevre, o bölgenin izlendiğini ve yasa dışı davranışlara izin verilmeyeceğini bildirir. Tersine, bakımsız bir çevre, terkedilmiş binalar, duvar yazıları, çöp yığınları bölgenin izlenmediği ve orada yaşayanların sorumsuz davrandıkları sinyalini vermektedir. Önemli olan kırık camlar değil, ilettikleri mesajdır.
★
Bilimsel açıklamalardan sonra gelelim
Karabük Demir Çelik Fabrikalarının Sosyal Binasının son durumuna…
Karabük Demir Çelik Fabrikaları KARDEMİR AŞ yetkilileri yıllardır çürümeye terk edilen sosyal tesislerde bakım onarım ve restorasyon çalışmalarına başladı.
Eski adıyla Mühendisler Kulübü tamamlandı, Havuzlu Bahçe’de yenilik çalışmaları devam ediyor.
Değerli Karabüklüler bundan sonra yorumu sizlere bırakıyorum… (Aşağıdaki Facebook yorum eklentisi bölümüne yorumunuzu yazabilirsiniz)